• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/kadef.federasyon/
 
BİZİ TAKİP EDİNİZ
RAMAZAN YARDIMI
Saat
Site Haritası
Üyelik Girişi

YAŞAR DOĞU ADINI NASIL ALDIM

YAŞAR DOĞU ADINI NASIL ALDIM?
 (1 Ekim 1952 Milliyet)

 
   Babamı hatırlamıyorum. Ben, eş altı yaşlarında bir çocukken cepheye gönderilen babam bir daha geriye dönmemiş.
 
   Ben 1915 yılında yani Birinci Dünya Harbinin en hararetli bir zamanında Samsunun Kavak kazasına bağlı Karlı köyünde dünyaya gelmişim. Babamın adı Osman, annemin adı Feride?dir. Babamın babasının adı, yani dedemin adı PİTAÇ imiş. Aslen Kafkasyalı olan ve GUGE (Demirci) kabilesine mensup bulunan dedem Pitaç 93 Harbi diye anılan Türk, Rus savaşı sarasında Samsun tarafına hicret etmiş ve bölgenin güzel köylerinden biri olan Karlı?ya yerleşmiş. Babam Osman, bu Karlı Köyünde doğmuş, Burada büyümüş evlenme çağına gelince Karlı'ya çok yakın bir köy olan Emirli halkı sakinlerinden bicanzade Arif Çavuşun kızı Feride'ye göz koymuş.
 
Bizzat anamdan ve diğer yakınlarımdan öğrendiğime göre Emirli köyü yakınlarında sürüsünü otlatan babam, anamı gördükçe takılırmış, kısa zamanda anamın gönlünü kazanan babam, bilahare köy adetlerine uyarak dünür göndermiş ve Allah'ın emri, Peygamberin kavli ile onu istetmiş. Karşı tarafında razı olması üzerine düğün dernek yapılmış ve böylece evlenmişler.
Dedem Pitaç'ın ne zaman öldüğünü bilmiyorum. Anam: "Biz babanla evlendikten bir müddet sonra öldü. Nur içinde yatsın. Çok iyi bir insandı" diyor.  Babamla anamın dünyaya ilk defa bir kız çocukları gelmiş ve bir yaşlarında iken hastalanarak ölmüş. İki sene kadar sonrada ben doğmuşum. Bizim taraflarda adettir. İlk çocuğu ölmüş olanlar bilahare dünyaya gelen çocuklarına ömürleri uzun olsun diye Yaşar adını verirler. Bu geleneğe uyarak bana Yaşar adını koymuşlar.
 
Allah ömrünü uzun etsin. Çok sevdiğim anam halen sağdır. Samsunda, doğduğu ve büyüdüğü köy olan Emirli?de oturmaktadır. Babamı hiç tanımıyor ve hatırlamıyorum. Ben doğmadan bir müddet evvel Balkan Harbinden dönmüş olan babam. Beni şöyle doya doya görüp sevememiş. Galiba beş-altı aylık İbrahim çocukmuşum ki, babamı tekrar askere almışlar ve Birinci Dünya Harbinin en hararetli bir devrinde cepheye göndermişler. Giderken anama sıkı sıkı tembihte bulunmuş aman Feride oğlana iyi bak, gözüm arkada kalmasın. Şayet sağ salim dönmek kısmet olur da Yaşar'ın baba dediğini duyarsam andım olsun bir kurban keseyim demiş.
 
Böyle diyen ve köyden ayrılan babama bir daha geriye dönmek kısmet olmamış. Nerede ne zaman ve nasıl öldüğünü kimseler bilmiyor. Zavallı babacığımı hatırlamıyorum ama gözümün önünde canlandırabiliyorum. Babamı sık sık anama sorar, tarif ettirirdim. Orta boylu, esmerce, normal vücutlu ve çok şakacı bir adammış. Onun da şimdi anam gibi sağ olmasını ve benim bu günlerimi görmesini çok isterdim.
 
Babam köyden ayrılıp cepheye gittikten sonra aradan üç yıl kadar geçmiş. Onun geriye dönmediğini gören ve dönmeyeceğine kanaat getiren anam, gelin geldiği evin kapısına nihayet kilidi asmış ve beni de yanına alarak Emirli köyüne, anası ile babasının yanına gitmiş.
 
Ben o günleri hayal meyal hatırlıyorum. O tarihlerde dedem Arif Çavuş 75 -80, ninemde 65 -70 yaşlarında idiler.
 
Ben beş, altı yaşlarında idim ki anam ikinci defa evlendi. Genç yaşta dul kalmış olan anamı birçok kimseler istemiş, fakat o hiç birini kabul etmemişti. Ancak konu komşunun ve hısım akrabanın devamlı ısrarları karşısında aynı köyden Kamil Efendi adında orta yaşta biriyle evlendi.
 
Adı gibi kamil ve iyi kalpli bir kimse olan ve üvey babam da üç beş yıl sonra tutulduğu bir hastalıktan kurtulamayarak hakkın rahmetine kavuştu ve arkada 3 erkek çocuğu bıraktı. Üvey kardeşlerim halen köyümüzde oturmakta ve işleri güçleriyle meşgul olmaktadırlar. Bir zaman onlarda güreşe merak sardılarsa da fazla başarı gösteremediler.
Takvim
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.237032.3662
Euro34.794534.9339